Hüsamettin
CİNER
Şehit Düştüğü Tarih: 5 Ekim 2000
Şehit Düştüğü Yer: İstanbul, Harbiye
Doğduğu Tarih: 5 Mart 1975
Doğduğu Yer: Artvin, Hopa
Mezar Yeri: Artvin
Ulucanlar'da
vahşice katledilen devrimci tutsakların hesabını sormak için 5 Ekim günü saat 21:50 civarında taşıdığı bombanın patlaması sonucu, hep
istediği gibi bir Silahlı Propaganda Birliği savaşçısı olarak
İstanbul-Harbiye'de şehit düştü.
Hüsamettin Ciner, Laz milliyetinden bir
yoldaşımızdır.
1990 yılında İstanbul Liseli Dev-Genç
ile tanışarak çok genç yaşlarında mücadeleye atıldı. İstanbul Liseli Dev-Genç içinde
Anadolu Bölgesinde çalıştı. Mücadele ettikçe öğrendi, öğrendikçe mücadelesini
büyüttü. Gençliğimizin yozluk batağında teslim alınmaya çalışıldığı bir dönemde
o kendi kişiliğini büyüten idealleri için kavganın içindeydi. Gençti, liseliydi.
Liseli Dev-Gençli'ydi... Dev-Genç coşkusu, kararlılığı,
heyecanı ile İstanbul Liseli Dev-Genç'in militanı olarak mücadelesini geleceğe
taşıdı.
1991 yılı sonunda ailesinin
Ankara'ya taşınmasıyla birlikte o da Ankara'ya gitti ve Ankara Liseli Dev-Genç
komitesinde görev aldı. Bu süreçte kısa süre Ulucanlar Hapishanesi’nde tutsak
kaldı. Çıktıktan bir süre sonra Ankara'da yürüttüğü devrimci faaliyetlerini İç
Anadolu'nun diğer illerine taşıdı.
1993'ten Ocak 1994'e kadar
Kayseri Demokratik Alan Komitesinde görev yaptı. 18 Ocak 1994'te Kayseri'de
tutsak düştü. Bir kez daha işkencecileri yenmesini bildi. Hapishanelerin nasıl
okul olacağı Hüsamettin'in hapishane yıllarında ifadesini buldu. Kayseri
Hapishanesi’nde az sayıdaki yoldaşıyla birlikte direndi, yaptırım ve baskılara
boyun eğmedi.
1995'te tahliye oldu. Tahliyesi
sonrası tekrar görev almak için örgütüne koştu. “Hazırım” dedi. Yaşanan kimi
talihsizlikler sonucu ilişki kurulması uzadı. Düzen tüm olanakları ile hemen
yanı başındaydı ama o elinin tersi ile itti.
Çünkü O, idealleri için yaşamanın
büyüklüğünü biliyordu. Nihayet ilişki kurulduğunda Hüsamettin her zaman olduğu
gibi hazırdı.
1997 kışında Marmara bölgesi
içinde faaliyet yürütmeye başladı. Kısa zamanda Kocaeli'nin emekçi
mahallelerinde Susurluk pisliğine karşı halkın tepkisini örgütlemeye çalıştı.
Bu faaliyetleri içindeyken tekrar tutsak düştü. Artık Hüsamettin işkencecileri,
işkenceciler de onu tanıyordu. Hüsamettin, ser verip sır vermeme geleneğinin
bir ahlak sorunu olduğu bilinciyle direndi.
Özgür tutsak olarak mücadelesini
devam ettirdi. Tahliyesinin ardından ise, yine her zamanki gibi «hazırdı» ve
Silahlı Propaganda Birliği savaşçısı olarak yeni görevler üstlendi.
(Yukarıdaki özgeçmiş
bilgileri, Hüsamettin Ciner'in şehit düşmesi üzerine
DHKC Basın Bürosu tarafından yayınlanan 7 Ekim 2000 tarihli, 127 No'lu açıklamadan alınmıştır.)
Hakkında
Daha Geniş Bilgi İçin...